aç, -çı, -cı

a. 1. Acıkmış olma: Acından sanki ölüyor. 2. sf. Yemek yemesi gereken, tok karşıtı: “Aç ne yemez, tok ne demez.” -Divanü Lügati't-Türk. 3. sf. Yiyecek bulamayan: “Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. sf. mec. Gözü doymaz, haris: Ne aç adam! 5. sf. mec. Çok istekli, hevesli: “Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız.” -A. Kutlu. 6. zf. Karnı doymamış olarak: “Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense.” -O. Kemal.


1. Yoksul. 2. Açgözlü.


Ağaç (bk. aş)


aç! İng. fade up!, FU!

TV. Resim seçiciye, belli bir alıcının resmini ileten oluğun açılma düğmesini sıfırdan en yükseğe çevirmesi için verilen komut. Alıcıların sayısı eklenerek söylenir: "ikiyi aç!", "üçü aç!" ...


bk. ayrıntı çekimi.


, 2 karakter ile yazılır. Ayrıca, a harfi ile başlar, ç harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'a', 'ç', şeklindedir.
kelimesinin tersten yazılışı ça diziliminde gösterilir.