belleme

belleme

(I) a. Bellemek işi.

II) a. hlk. At vb. hayvanların sırtına, eyerin altına konulan keçe, meşin veya kalın kumaş parçası, yapık, yuna.


belleme

1. Binek hayvanını soğuktan korumak için beline sarılan veya eyerin altına konulan keçe, meşinlenmiş keçe. 2. Eyerin üstüne konulan yastık.


belleme

1. Arkası basık bir çeşit erkek ayakkabısı. 2. Ayakkabıya vurulan pençe, yarım pençe.


belleme

1. Eteklik. 2. Kadınların giydiği gömlek. 3. Renkli gömlek. 4. Çoğu zaman yerli bezden yapılan ve içi pamuklu da olabilen kısa ceket veya hırka.


belleme

Yarım, yarıya kadar: Çuvalda belleme buğday var.


belleme

Belin çıkardığı iri toprak parçası, kesek, işlenmiş toprak: Bellemeleri küçük kırın.


belleme

1. Kapı arkasına iki yerinden çakılan kalın ağaç. 2. Duvara yıkılmaması için yapılan destek. 3. Yapıda dikey direklerin arasına konulan kirişler.


belleme

Manda, su sığırının belinde görülen sancılı hastalık.


belleme

Ayakkabıya vurulan pençe.


belleme

Koşum hayvanlarının sırtlarına örtülen kalın örtü.


belleme

1. Öğrenme. 2. Boyu kısa at çulu. 3. Belle toprağı işleme

II) Bahçe ve tarla toprağının bel ile alt üst edilmesi. (Yakaköy *Gelendost -Isparta; *Kemalpaşa -İzmir)


belleme, [billeme]

(I) At ve eşeklerin bellerini soğuktan, sıcaktan korumak için sırtlarına konan çul, keçe ya da içine keçe doldurulmuş deri. (Arolandoğmuş *Şarkikaraağaç, *Yalvaç, *Senirkent -Isparta; Söğütözü, Muttalip -Eskişehir; -Amasya; *Aksaray -Niğde) [billeme (I)] : (Yenikent *Aksaray -Niğde)


belleme

Yelek gibi bele kadar olan elbise.


belleme, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'e', 'l', 'l', 'e', 'm', 'e', şeklindedir.
belleme kelimesinin tersten yazılışı emelleb diziliminde gösterilir.