beri

beri

a. 1. Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı: Biraz beriye geliniz. 2. sf. Bu uzaklıkta bulunan: “Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var.” -S. F. Abasıyanık. 3. e. -den bu yana: “Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk.” -A. Dino.


beri

vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz: “Ta karşıda büyük annenin evine kadar götürdüler.” -Y. K. Beyatlı.


beri

Davar sağılan yer, ağıl.


beri

Koyunların sıra halinde sağılması.


beri

1. bk. ber-1. 2.bk. ber-3.


beri

Beri, şey, nesne


beri

Beri. || belen || beli || belli || nebülim, oğraşiram sabah belli. || berlim


beri

Çöl, bozkır


beri

Bu tarafa // öte beri: öte beri, mutat ihtiyaçlar


Beri Köken: Ar.

Söyleyiş: (beri:) Cinsiyet: Erkek 1. Salim, kurtulmuş. 2. Temiz.


beri için benzer kelimeler


beri, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, i harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'e', 'r', 'i', şeklindedir.
beri kelimesinin tersten yazılışı ireb diziliminde gösterilir.