çanak
a. 1. Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap: Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı. -B. Felek. 2. Göz çukuru: Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu. -Ö. Seyfettin. 3. bit. b. Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü. 4. coğ. Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi. 5. sf. mec. Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik: O sayfaları hazırlayanlar karşımızdaki cephenin dolduruşuyla bir çanak anket düzenlediler. -R. Erduran.
çanak
1. Dağ tepeleri üzerindeki oyuklar, çukurlar. 2. Güneşte sertleşmiş ıslak toprak.
çanak
Minare şerefesi.
çanak
1. Üç okkalık bir çeşit tahıl ölçeği. 2. Fincan. 3. Ağaçtan ve madenden yapılmış kap.
çanak
Tabak.
çanak İng. bowl
Lambanın altına yerleştirilen, kupa biçimindeki yayıcı, kırıcı ya da yansıtıcı.
çanak İng. basin
Çevresine göre alçakta kalmış, genellikle tekne biçiminde yer.
çanak İng. capsule
Sıvıları buharlaştırmak için kullanılan, genellikle porselenden yapılmış kap.
çanak Osm. havza, hufre
(coğrafya)
çanak Osm. ke's
(botanik)
çanak
Kıl çadır direklerinin uç kısımlarına geçirilen içi oyulmuş tahtalar. (Garip *Senirkent -Isparta)
Çanak Osm. Gode
çanak için benzer kelimeler
çanak, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
ç harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'ç', 'a', 'n', 'a', 'k', şeklindedir.
çanak kelimesinin tersten yazılışı kanaç diziliminde gösterilir.