çatmak

çatmak, -ar

(-i) 1. Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak: “Avlusunda silahlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var.” -F. R. Atay. 2. Kereste vb.ni birbirine tutturmak: “Kırık tahtaları bir solukta yan yana çattılar.” -L. Tekin. 3. Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek: “Koca bir nahiye titreştik, odunsuz yattık / O büyük mektebi gördün ya, kışın biz çattık” -M. A. Ersoy. 4. Yükü hayvana iki yanlı yüklemek. 5. Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak. 6. (-e) Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak: “Hacı Mustafa bağırıyor, ömründe böyle bir işe çatmadığını söylüyordu.” -R. H. Karay. 7. (-e) Yazıyla veya sözle sataşmak: “Böyle söyler de sonra yemek biraz azca çıkarsa yahut pek düzgün olmasa aşçıya çatacak gibi olur.” -M. Ş. Esendal. 8. (-e) Rastlamak, karşılaşmak: “Nerden çattım böylesi bir güzele...” -C. S. Tarancı. 9. (nsz) Sırası gelmek, zamanı gelmek: “Bir karara varma zamanı gelip çatmıştı.” -C. Uçuk. 10. (-e) huk. Gemiler birbirine çarpmak.


çatmak

Kan almak için ustura ile vücudu çizmek.


çatmak

1. Rast gelmek. 2. Yetişmek.


çatmak

Damalı, kareli.


çatmak

Örmek.


çatmak

Varmak, ulaşmak, yetişmek


çatmak

Yetmek, kafi gelmek; güc çatmak


çatmak

Yetmek; kâfi gelmek; çatmak. || güci çatmak: gücü yetmek


çatmak

Durdurmak, yerleştirmek, tutturmak


çatmak

Kurmak, tanzim etmek


çatmak

Rast gelmek


çatmak

1. Ulaşmak 2. Karşılaşmak


çatmak Osm. çatmak

Mobilyayı meydana getiren elemanları birleştirme işlemi.


çatmak

1. Birbirine bağlamak, tutturmak. 2. Parçaları birbirine tutturmak suretiyle bir şey yapmak. 3. Karşılaşmak, dokunmak, çarpmak


çâtmak

Vurmak, çalmak


çatmak için benzer kelimeler


çatmak, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, ç harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'ç', 'a', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
çatmak kelimesinin tersten yazılışı kamtaç diziliminde gösterilir.