çevre
a. 1. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi: Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. -O. Rifat. 2. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam: Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. -A. Ağaoğlu. 3. Yağlık: Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti. -M. Yesari. 4. mec. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit: Burada hükûmet çevrelerinin de övgüye değer davranışını belirtmek gerekir. -M. And. 5. mec. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit: Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir. -H. Taner. 6. db. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. 7. mat. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. 8. top. b. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü.
çevre Fr. Ambiant
çevre Fr. Contour
çevre Fr. périphérie
çevre Fr. Disque
çevre Fr. Manchette
çevre Fr. Tour
çevre Fr. Cadre
çevre Fr. Limbe
çevre Fr. Cercle
çevre
Çevre, etraf
çevre
Mendil, baş örtüsü
çevre
Mendil; başörtüsü.
çevre
Mendil
çevre İng. environment
Bir organizmanın ya da bir parçasının üzerinde etki yapan dış etkenler topluluğu.
çevre İng. environment
çevre İng. environment
1. Bireyi etkileyen canlı ve cansız varlıklar ile bütün güç ve koşulların toplamı. 2. Organizmayı içten ya da dıştan uyaran şeylerin toplu adı. 3. Varlığın, içinde oluştuğu ve yaşamını sürdürdüğü ortam.
çevre İng. environment
Yaşamın gelişmesinde etki yapan doğal, toplumsal, kültürel dış koşulların toplamı.
çevre
46. Bir poligonun çevre si, onu çevreliyen kırık çizgidir. Misal: CDEFH kırık çizgisi, (sekil: 25) teki poligonun çevresidir. Şekil :25 Dayirenin çevresi çemberdir.
çevre İng. habitat
İnsanla onun yarattığı kültürün coğrafyasal ve yaşambilimsel dış çevresi, bk. kültür, insan coğrafyası, çevresel kültür, ikincil çevre, çevresel saptamacılık.
çevre, çevre-içi
şümûl (bk. kaplam).
çevre
bk. çevre ülkeleri
çevre İng. environment
Kişiyi etkileyen, özdeksel ve tinsel gelişmesini, biçimlenmesini ve yaşamını belirleyen, dirimbilimsel, iklimle ilgili ve toplumsal etkenlerin tümü.
çevre Osm. adale-i medâriye
(-kası) (biyoloji)
çevre Osm. muhît
(matematik)
çevre İng. environment
Bireye dıştan etki yapan bütün nesne, güç ve uyarımların toplamı.
çevre İng. environment
Bir organizmanın veya bir parçasının üzerinde etki yapan dış etkenler topluluğu.
çevre İng. milieu
Bir bireyin, bir toplumsal kümenin ya da bir toplumun dirimbilimsel, toplumsal, ekinsel yaşamını etkileyebilecek dış etmenlerin tümü.
çevre İng. environment, peripheral
1. Canlıların içinde yaşadıkları ortam ve bu ortamlardaki çeşitli faktörlerin bütünü, ambiyens. 2. Herhangi bir yapının merkezinden uzakta olan, kenarda olan.
çevre İng. environment
Ayırıcı toplumsal özellikleri bulunan ve bireyleri kuşatarak biçimlenmelerinde köklü bir üstlencesi bulunan ekinsel ya da yersel alan.
çevre, [çövre]
1. Mendil. (Gücüllü *Yalvaç, Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta) [çövre] : (Özgüney *Yalvaç -Isparta) 2. Kenarları pullu mendil. (Akbaş, Meyvebükü *Güdül -Ankara)
çevre İng. Environment
Bir organizma ya da organizmanın bir parçası üzerine etki yapan dış etkenler topluluğu.
çevre
1. Etraf, muhit. 2. Çepçevre
Çevre
Hakkâri ili, Şemdinli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
çevre için benzer kelimeler
çevre, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
ç harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'ç', 'e', 'v', 'r', 'e', şeklindedir.
çevre kelimesinin tersten yazılışı erveç diziliminde gösterilir.