cılız

cılız

sf. 1. Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif: “Hanın sahibi cılız bir adamdı.” -S. F. Abasıyanık. 2. Güçsüz, sönük (ışık). 3. İnce: “Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı.” -A. Kulin. 4. Basit, değersiz, önemsiz: “Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu.” -B. Felek. 5. zf. Güçsüz bir biçimde: “Üçüncü kez aynı cümleyi söylüyordu ama şimdi çok daha cılız çıkmıştı sesi.” -E. Şafak.


cılız Fr. Émacié
cılız Fr. Egrotant, te
cılız

Cüce.


cılız

Yeni doğmuş küçük çocuk.


cılız

Hastalıklı.


cılız

Seyrek.


cılız

Yağda veya saçta pişirilen sulu hamurdan yapılmış yağlı veya yağsız ekmek.


cılız

Bütün, hep.


cılız için benzer kelimeler


cılız, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, c harfi ile başlar, z harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'c', 'ı', 'l', 'ı', 'z', şeklindedir.
cılız kelimesinin tersten yazılışı zılıc diziliminde gösterilir.