dayamak

dayamak

(-i, -e) 1. Yaslamak: “Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı.” -Ö. Seyfettin. 2. Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak: “Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti.” -S. F. Abasıyanık. 3. Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak: Mektubu gözüne dayadı. Bıçağı göğsüne dayadı. 4. (-e) Varmak, ulaşmak. 5. mec. Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak. 6. (-e) tkz. Vakit geçirmeden, bekletmeden vermek: “Tezgâha giden garson, önüme koca bir kadeh rakı dayadı.” -O. C. Kaygılı. 7. (-i) hlk. Kapı veya pencereyi ardına kadar açmak.


dayamak

1. Kapı ve pencereyi ardına kadar açmak: Kapıyı bu soğukta niçin dayadın? 2. Çekmek, tahammül etmek, kaldırmak: Bu arabanın dingilleri bükülüp duru, bu eksenler dayamaz


dayamak

< ET tayamak: dayamak. || dayemek


dayamak için benzer kelimeler


dayamak, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca, d harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'd', 'a', 'y', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
dayamak kelimesinin tersten yazılışı kamayad diziliminde gösterilir.