düden
a. coğ. Kireçli bölgelerde kirecin erimesi veya yer altındaki karstlı bir çukur tavanın çökmesiyle oluşan doğal kuyu.
düden
1. Su kaynağı. 2. Kuyu. 3. Tabiî boşluk, tabiî lâğım. 4. Derin ve geniş su birikintisi. 5. Bataklık. 6. Yeryüzü sularının kaybolduğu yarıklar, suyu çeken delikler. 7. Su çevrisi 8. İçinde girdap bulunan su. 9. İçinde yağ, peynir saklanan ve soğuk hava deposu gibi kullanılan mağara.
düden
Kamış.
düden
Fena, berbat: Bu yıl yağmur yağmazsa işimiz düden.
düden
1. Mide. 2. Obur.
düden
Döven
düden İng. doline
Eriyebilen kayaçların, özellikle kireçtaşlarının yaygın olduğu bölgelerde görülen, değişik çap ve derinlikte, çok kez çember biçiminde kapalı çukur.
düden, obruk Fr. ponor
(coğrafya)
düden İng. swallow hole, ponor
Kireçtaşlarının içinde, yeryüzü sularının battığı silindir biçiminde kuyu.
düden
Bataklık; girdap, suyu yer altına çeken delik
düden için benzer kelimeler
düden, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
d harfi ile başlar, n harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'd', 'ü', 'd', 'e', 'n', şeklindedir.
düden kelimesinin tersten yazılışı nedüd diziliminde gösterilir.