düz

düz

(I) sf. 1. Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan: Düz tahta. 2. Kıvrımlı olmayan, doğru, stabil: Düz çizgi. 3. Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi. 4. Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı). 5. Yayvan, altı derin olmayan: Düz kayık. Düz tabak. 6. Kıvırcık veya dalgalı olmayan (saç). 7. Yalın, sade, süssüz: Düz bir anlatım. 8. Çizgisiz, desensiz ve tek renkli: Düz bir kumaş. 9. a. Engebesiz olan yer, düzlük, ova: “Kardaş gitmem Diyarbakır düzüne / Kızlar peri olsa bakmam yüzüne” -Halk türküsü.

II) a. Düz rakı.


düz

Ayna.


düz

Kazanların yapılması ve onarılmasında kullanılan bir çeşit çekiç.


düz

Ova, kır, düzlük yer.


düz

Rakı.


düz

Kare şeklinde çizilmiş ve dörde bölünmüş bir yüzey üzerinde üçer taşla iki kişi tarafından oynanan bir çeşit oyun.


düz

Uygun: Arkadaş ağzı düz gerek.


düz

Kepekli un.


düz

Düz, doğru, düz dönmek; düz getmek


düz

< ET tüz: düz; doğru; kır; bayır. || duz || düz dönmek: doğru istikametinde dönmek || düz getmek: doğru gitmek || düzde galmak: açıkta kalmak || düz yol: doğru yol


düz

bk. dünya


düz

Doğru


düz

bk. yalız.


düz, düze Osm. miktar-ı muayyen

(kimya)


düz

1. Desensiz fanila. (*Yalvaç -Isparta) 2. Kazak. (*Yalvaç -Isparta)


düz

1. Düzgün. 2. Müsavi, birbiri gibi. 3. Gerçeğe uygun, doğru. 4. Ova, düzlük, yazı


Düz

Kastamonu ili, Doğanyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Düz Osm. Yassı

(kırık)


Düz İng. Uni'e

düz için benzer kelimeler


düz, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, d harfi ile başlar, z harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'd', 'ü', 'z', şeklindedir.
düz kelimesinin tersten yazılışı züd diziliminde gösterilir.