fıkra
a. 1. ed. Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik: Nasrettin Hocanın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir. -B. Felek. 2. ed. Köşe yazısı: Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı. -Ç. Altan. 3. huk. Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri: Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. -Anayasa. 4. Paragraf. 5. anat. esk. Omur.
fıkra İng. anecdote
Kısa bir öykü ya da anlatı.
fıkra Fr. Anecdote
Tuhaf ve nükteli kısa hikâyecik. (FIKRACI, Anecdotier).
fıkra İng. apecdote
Kısa bir anlatı, öykü.
fıkra Fr. 1- anecdote. 2- chronique
1. İnce anlamlı, sakalı öykücük; Bektaşi fıkrası, Nasrettin Hoca'dan bir fıkra vb. 2. Gazete ve dergilerin belirli sütunlarında güncel konulan ele alan, başlıklı, imzalı yazı türü.
fıkra, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
f harfi ile başlar, a harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'f', 'ı', 'k', 'r', 'a', şeklindedir.
fıkra kelimesinin tersten yazılışı arkıf diziliminde gösterilir.