görü
a. 1. Görme yetisi. 2. Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret: Buranın görüsü geniş. 3. fel. Dolaysız kavrama, birden kavrama.
görü Fr. Vision
görü
Nişan töreni: Bugün sizi görüye davet ediyorum.
görü
Yön, doğrultu.
görü İng. intuition
(Lat. Intuitio, Intuitus < in-tueri = içini görme) : Dolaysız kavrama, birden kavrama. 1. Bir şeyin içini doğrudan doğruya görme; dolaysız kavranan doğruların bilgisi: a. (Spinoza'da) "scientia intuitiva" olarak en yüksek bilgi türü; b. Husserl'de öz görüsü, özü görüleme; öze yönelik kavrama. 2. Duyusal algının dışına çıkan görme, tinsel görüleme; bu anlamında Platon'da idea'ları görmeden başlayarak Plotinos, skolastik, gizemcilik, Cusanus (visio intellectualis) Spinoza üzerinden Alman idealizminin "anlıksal görü"süne değin ulaşmıştır, bk. sezgi
görü İng. vision
Işığın, gözün ağkatmanını uyarmasıyla başlayan ve görme işlemiyle bilinçlenen dirimbilimsel süreçler dizisi.
görü için benzer kelimeler
görü, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca,
g harfi ile başlar, ü harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'g', 'ö', 'r', 'ü', şeklindedir.
görü kelimesinin tersten yazılışı ürög diziliminde gösterilir.