gözlük

a. 1. Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç: “Kendimi bu sarhoşluktan kurtarayım diye gözlüğümü başkasına verip kıyıya çöktüm.” -A. Erhat. 2. Atların çevreden ürkmemeleri için gözlerinin iki yanına takılan siper. 3. Gözene.

Arılardan korunmak için başa giyilen ön tarafı tel olan başlık.

Lahana, pancar, turp gibi sebzelerin tohumu.

Nazar boncuğu.

1. Ocak kenarlarında kibrit vb. şeyler koymaya yarayan küçük gözler. 2. Ocakta ateş yakılan kısım. 3. Küçük ev penceresi.

Tandırda ateş yakmak için tezek ya da çalıçırpıdan yapılan küme.

1. Su kaynağı. 2. Değirmen taşını döndürecek kadar akan su. 3. Büyüklü küçüklü, akıntılı ve akıntısız bataklıklar.

İnşaatta kullanılan, tavanlara konulan, yontulmuş ağaç gövdesi.

İnce taneli bulgur.

Değirmen taşı.

(fizik)

1. At başlıklarının gözlere rastlayan kısımlarına, hayvanın yan kısmını görerek ürkmesini önlemek için eklenen, iki küçük meşin parça. (*Yalvaç -Isparta; Yenikent *Aksaray -Niğde) 2. Arı kovanına yaklaşılırken, başa geçirilen delikli araç. (Çarıksaray *Şarkikaraağaç -Isparta) 3. bk. gözecik

gözlük için benzer kelimeler

gözlük, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, g harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'g', 'ö', 'z', 'l', 'ü', 'k', şeklindedir.
gözlük kelimesinin tersten yazılışı külzög diziliminde gösterilir.