hani

hani

(I) zf. (ha'ni) 1. “Nerede, ne oldu, nerede kaldı” anlamlarında kullanılan bir söz: “Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?” -Z. Gökalp. 2. Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan bir söz: “Kitap doğrusu görülecek nesneydi hani.” -N. Hikmet. 3. Verilen sözü hatırlatan sözün başına getirildiğinde sitem anlatan bir söz: “Hani uykun vardı?” -O. Kemal. 4. Bazen “bari” anlamında kullanılan bir söz: Hani, benim kim olduğumu bilmese. 5. “Doğrusunu söylemek gerekirse, kaldı ki, üstelik” anlamlarında kullanılan bir söz: “Benim sormam hani yârenlik olsun, anlarsınız ya!” -M. Ş. Esendal.


hani Rum.

(II) a. hay. b. Hanigillerden, Akdeniz'de yaşayan, alaca kırmızı renkli, beyaz etli, orta büyüklükte bir balık (Serranus cabrilla).


hani

Bir çeşit balık.


hani

< ET kanyu: hani ani || hane || hanı


hani Fr. serran cabrille, violon, sonneur, crabe

(zooloji)


hani İng. comber

(Serranus cabrilla) Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının hanigiller (Serranidae) familyasından bir balık türü. Uzunluğu 25 cm. Erdişidir. Akdenizde yaşar.


Hani

öz. a. (ha'ni) Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri.


hani için benzer kelimeler


hani, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, h harfi ile başlar, i harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'h', 'a', 'n', 'i', şeklindedir.
hani kelimesinin tersten yazılışı inah diziliminde gösterilir.