havuz

havuz Ar. §avø

a. 1. Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton vb. şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genellikle üstü açık yer: “Ben havuzu seyrederken o giysileriyle içine dalardı.” -R. Mağden. 2. Kum, asit vb. konulan çukur yer: Kum havuzu. 3. den. Büyük gemilerin onarılmak için çekildikleri yer. 4. Bir amaç güdülerek farklı kaynaklardan gelen paranın ilgililere daha sonra paylaştırılmak üzere toplandığı belirli bir yer.


havuz

1. İyice olgunlaşmadan kuruyan buğday, arpa vb. tahıllar: Bu yıl ekinler hep havuz kaldı. 2. Buğday arpa vb. tahıllar yıkanırken suyun üstüne çıkan kepek.


havuz

Hafız.

< Ar. havz) havuz


havuz İng. pool
havuz İng. repository
havuz Fr. bassin

(tarım)


havuz İng. pond

Su giriş ve çıkışı kontrol altında olan, suyu istenilen düzeyde ayarlanabilen, gerektiğinde tamamen kurutulabilen, balık üretimi amacıyla kullanılan, kullanım amacı ve yapım biçimine göre değişik biçimleri olan, doğal ve yapay yapı.


Havuz

Sivas ili, Kangal ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


havuz için benzer kelimeler


havuz, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, h harfi ile başlar, z harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'h', 'a', 'v', 'u', 'z', şeklindedir.
havuz kelimesinin tersten yazılışı zuvah diziliminde gösterilir.