kepçe

kepçe Far. kefçe

a. 1. Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık: “Tahta kaşık ve kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı.” -N. Araz. 2. sf. Bu kaşığın alabildiği miktarda olan: Tabağına iki kepçe çorba koydu. 3. Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık. 4. Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ. 5. Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, tek veya iki çeneden oluşmuş motorlu araç. 6. sf. Bu aracın alabildiği miktarda olan. 7. den. Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı. 8. sp. Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu.


kepçe

Kağnı arabasında boyunduruğun takılması için okun ucuna konulan küçük kıvrık parça.


kepçe

Değirmen çarkının kanadı.


kepçe

Gelinlerin alın ve şakaklarına takılan içi çukur altın süs eşyası.


kepçe

Solungaçlı, kuyruklu kurbağa yavrusu.


kepçe

< Far. kefçe: kepçe; takke || kepçe dutan: karım; hanımım; eşim || kepçe dutan gendinden yana: herkes eline geçen fırsatı değerlendiriyor anlamına atalar sözü


kepçe

Karşı güreşçinin bacağını türlü biçimlerde dizinin üstünden kavrayıp çekerek açık düşürme.


kepçe İng. scoop net

Su ürünlerini sudan karaya veya sandala almada kullanılan torba biçiminde saplı file.

I) Değirmen çarkındaki suların çarptığı kısım. (Köprü *Şarkikaraağaç -Isparta)

II) Balık yakalamak için kullanılan süzgeç. (İnönü -Eskişehir)

III) Demirci ocağındaki külleri çekmeğe yarayan düz ağızlı araç. (*Yalvaç -Isparta)


Kepçe Fr. Scutellum

kepçe için benzer kelimeler


kepçe, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'e', 'p', 'ç', 'e', şeklindedir.
kepçe kelimesinin tersten yazılışı eçpek diziliminde gösterilir.