kıvırmak
(-i) 1. Herhangi bir şeyi bükmek: Fino, beni görünce kuyruğunu kıvırıp düşmanca havlaya havlaya beyaz dişlerini gösterdi. -H. R. Gürpınar. 2. Kenarından katlamak. 3. Bir giysinin veya kumaşın kenarını bükerek tersinden dikmek. 4. Kalçalarını iki yana sallayarak oynamak veya yürümek. 5. Uydurup söylemek: Gene yalanları kıvırmaya başladı. 6. (-e) Sapmak: Araba birdenbire sağa kıvırdı. 7. (nsz) Yapmak istememek, yan çizmek. 8. (nsz) mec. Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek: Hâlbuki Nahit onu odasına çekip de baş başa prova yaptığı zamanlarda pekâlâ kıvıracağa benziyordu. -T. Buğra. 9. argo Dolandırmak: Peki bu kız, zarar ziyan hesabının federasyona üç misli gösterilip Zühtü'nün düğün parasını kıvırdığını bilmez mi? -E. Işınsu.
kıvırmak
Aşırmak, çalmak.
kıvırmak için benzer kelimeler
kıvırmak, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'ı', 'v', 'ı', 'r', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
kıvırmak kelimesinin tersten yazılışı kamrıvık diziliminde gösterilir.