kolon

kolon Fr. colonne

(I) a. 1. mim. Sütun: “Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti.” -N. Cumalı. 2. Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru.


kolon Fr. côlon

(II) a. anat. Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü.


kolon

1. Anne karnındaki yavru, cenin. 2.bk. kulun-1.


kolon

At ve eşek yavrusu.


kolon İng. colon, column

1. Omurgalılarda kalın bağırsağın rektumdan önce gelen, dışkıdan fazla suyu emen bölgesi. 2. Böceklerde bağırsağın ikinci bölgesi. 3. Elektron mikroskobunda elektromanyetik merceklerin yerleştirildiği, içinden elektronların geçtiği havası boşaltılmış metal boru.


kolon İng. stack, riser

Katlardaki döşemleri birbirlerine bağlıyan düşey boru.


kolon İng. column

Takla atarak birbirinin omuzuna, çıkan ve bir «sütun» oluşturulan görünüş bk. dörtlü kolon, üçlü kolon.


kolon

1. (colon) Kosta Rika ve EI Salvador ulusal paralarının adı. 2. (colonist) Ortaçağda senyörlere ait toprağı işleyen ve elde ettiği ürünü onunla paylaşan köle sınıfı ile özgür sayılan kişilerin oluşturduğu sınıf arasında yeralan çiftçi sınıfı.


kolon Fr. colon

(biyoloji)


kolon İng. colon

anat. 1. Sütun. 2. Kalın bağırsakların sekumla rektum arasında yer alan kesimi.


kolon için benzer kelimeler


kolon, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, n harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'o', 'l', 'o', 'n', şeklindedir.
kolon kelimesinin tersten yazılışı nolok diziliminde gösterilir.