konut

konut

(I) a. İnsanların içinde yaşadıkları ev, apartman vb. yer, mesken, ikametgâh: “Kimsenin konutuna dokunulamaz.” -Anayasa.

II) a. man. ve mat. Ön doğru: Eukleides'in “Bir noktadan bir doğruya ancak bir paralel çizilebilir.” yolundaki konutu gibi.


konut

bk. konakçı.


konut İng. dwelling

Kum çukurlarından mağaralara, kaya oyuklarından ağaç kabuklarına, siperliklerden değişik biçimdeki kulübelere, çadırlardan ağaç ve taştan yapılma evlere kadar genişleyen; insanın yatıp kalktığı, kötü havalardan, yırtıcı hayvanlardan, baskınlardan korunduğu, işinin dışında barındığı yer.


konut İng. domicile

Bir kimsenin yerleşmek amacıyla oturduğu yer.


konut İng. postulate

1. Kuramsal olarak kanıtlanamayan, ama düşünce gidişinde varsayım olarak zorunlukla geçerli sayılan önerme. (Apaçık olan -> belitten ayrı.) // Kant'ta, özgürlük, Tanrı ve ölümsüzlük salt kılgılı usun konutlarıdır; bunlar us ideleri olmak bakımından gerçi kuramsal olarak tanıtlanamazlar, ama önsel-salt olarak geçen bir kılgılı us yasasına (ahlak yasası) ayrılmaz bir biçimde bağlı olmakla geçerli sayılırlar. 2. (Modern matematikte) Varsayım olarak konmuş bir ya da daha çok önermelerden kalkarak, bunlardan mantıksal sonuçlar çıkaran varsayımsal-tümdengelimli bir dizgedeki (Axiomatik) konutlara da belit denir.


konut

mesken.


konut İng. dwelling, residential building

Bir ya da birkaç ev halkının yaşaması için yapılmış, insan yaşamasının gerekli kıldığı uyuma, yemek pişirme, soğuktan ve sıcaktan korunma, yıkanma ve ayakyolu gibi temel gereksinme konularında kolaylıkları bulunan barınak.


konut İng. lodging, dwelling, flat

İnsanların oturması için yapılıp düzenlenen yer


konut

bk. koyut.


konut Osm. mevzûa

(postula) (matematik)


konut için benzer kelimeler


konut, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, t harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'o', 'n', 'u', 't', şeklindedir.
konut kelimesinin tersten yazılışı tunok diziliminde gösterilir.