nöbet

nöbet Ar. nevbet

a. 1. Sıra, keşik: Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız. 2. Sıra ile yapılan görev, iş: “Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Hastalık sebebiyle titreme, yüksek ateş: “Bir aralık nöbeti artmış olacak, kebenin altından arabacıya seslendi.” -M. Ş. Esendal. 4. Vakit vakit ortaya çıkan aynı türden fizyolojik bozuklukların bütünü: “Bir sıtma nöbeti içinde titreyerek olduğu yere çöreklendi.” -S. F. Abasıyanık. 5. Kez, defa: “Akşamları gelince sofra kalktıktan sonra çocuklarla bir nöbet daha oyun oynanır.” -R. N. Güntekin. 6. Resmî yerlerde veya önemli kimselerin kapısında belli vakitlerde çalınan mızıka.

< Ar. nevbet) nöbet


nöbet İng. seizure

Herhangi bir hastalıkla ilişkili olarak birdenbire baş gösteren; bilinç yitimi, çırpınma, ateş yükselmesi gibi belirtilerden birisi ya da birkaçı.


nöbet için benzer kelimeler


nöbet, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, n harfi ile başlar, t harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'n', 'ö', 'b', 'e', 't', şeklindedir.
nöbet kelimesinin tersten yazılışı tebön diziliminde gösterilir.