örü

örü

(I) a. 1. Örme işi. 2. hlk. Yama olarak yapılan örgü. 3. hlk. Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set.

II) a. hlk. Otlak.


örü

Başıboş gezen hayvan sürüsü (at, eşek vb.).


örü

Duvar.


örü

Yün, iplik eğirme aracı, kirmen.


örü

1. Otlak. 2. bk. örüm (IV)-1. 3. Avlanılacak yer, avlak.


örü

Ağıl.


örü

1. Ayakta durma : Örüde kaldık. 2. Dik, düşey.


örü

1. bk. örek (III). 2. Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set.


örü

Kenetlenmiş, birbirine girmiş.


örü

Alıcı.


örü

Ağaçların yapraklarında havanın etkisiyle oluşan, arıların çok sevdiği yapışkan sıvı.


örü

Dizi.


örü

1. bk. örük (IV)-1. 2. Mısır, soğan vb. yiyeceklerin saplarını örerek yapılan hevenk.


örü

Saç örgüsü.


örü

Sürünün gece otlaması.


örü

2. Davarların gece otlatılması. 3. Gece, geç zaman karın doyurma.


örü

Başıboş at sürüsü.


örü İng. text

Bilişimsel dilbilim ve bilgi erişimde, doğal dil sözdiziminin bir yazı oluşturacak biçimde, biçim, anlatış ve noktalama imleriyle kullanıldığı, bir uzunluk kısıtlaması öngörülmeksizin, gereken boyda damga dizgisi.


örü Osm. şebeke

(biyoloji)


örü Osm. metin

Bir yapıtın, bir yazının kendisi, aslı. (Buna göre çıkmalar, açıklamalar, özetlemeler, eleştiriler metin dışında kalır.)

I) [öre, öreke] : Yün eğirme aracı. (Esat Çiftliği *Terme -Samsun; Çalıdere, Salman *Akkuş -Ordu) [öre] : (Beyceli *Fatsa -Ordu) [öreke] : (Derekuşculu *Görele -Giresun)

II) Dokunan halının çözülmemesi için atkıya atılan düğüm. (Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta)


örü (I)

1. Kalkık, dik. 2. Yükseklik, irtifa.


örü (II), (ürü)

Otlak, yaylım, mer'a.


örü (III)

Yama olarak yapılan örgü.


örü için benzer kelimeler


örü, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, ö harfi ile başlar, ü harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'ö', 'r', 'ü', şeklindedir.
örü kelimesinin tersten yazılışı ürö diziliminde gösterilir.