peçe
a. 1. esk. Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü, nikap: En büyük günahımız yüzümüzde bir peçe, sırtımızda bir çarşaf olması. -A. Gündüz. 2. mec. Maske, sır, giz: Bu düzme cadının peçesini kaldırmalıyız. -H. R. Gürpınar.
peçe
Baca.
peçe
1. Pencere, tavan penceresi. 2. bk. pece-4. 3. Duvar içindeki kapaksız dolap.
peçe
1. Dumanın geri dönmemesi için ocağın önüne konulan perde. 2. Kapaksız dolaplara konulan perde.
peçe
Elbise, gömlek vb. giysilerin kollarındaki manşet.
peçe
Dokuma tezgâhında ipliklerin geçirildiği 20 delikli tahta parçası.
peçe
Tarlaları sulamak için ana arktan ayrılan küçük su arkları.
peçe
Piliç.
peçe
Dokuma tezgâhında ipliklerin geçirildiği delikli tahta parçası.
peçe
Kovanları taşırken üstlerine sarılan, arıların çıkmamasını sağlayan, koni biçiminde, kıldan dokunmuş örtü.
peçe
Ev saçağı
peçe İng. veil
Yıldız resimlerinin alındığı plakların yüzeyinde görülen hafif karartı; gökyüzünün hafifçe aydınlık olmasından ileri gelir.
peçe İng. side net
Ağların kenar kısımları.
peçe için benzer kelimeler
peçe, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca,
p harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'p', 'e', 'ç', 'e', şeklindedir.
peçe kelimesinin tersten yazılışı eçep diziliminde gösterilir.