sel

sel Ar. seyl

a. 1. Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını. 2. mec. Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın: “Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor.” -N. Cumalı. 3. mec. Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış. 4. mec. Yoğunluk: “Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim.” -E. Işınsu.


sel

Kez.


sel

Salya, tükürük.


sel

Üstünde ekmek pişirilen sac.


sel

Bir parça, az.


sel

Avuç içi.


sel

Ekmek pişirilen sac.

< Ar. seyl) sel


sel İng. torrent

Eğimli yamaçların, özellikle bitki örtüsünden yoksun olanlarda görülen boyları kısa, ancak aşırı eğimleri nedeniyle yeğin yağmurlardan sonra bol su taşıyan, hızlı akışlı düzensiz akarsular.


sel Osm. seylâb

(coğrafya, jeoloji)


Sel Köken: Ar.

Cinsiyet: Kız 1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış.


sel için benzer kelimeler


sel, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, l harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'e', 'l', şeklindedir.
sel kelimesinin tersten yazılışı les diziliminde gösterilir.