sıkıntı

sıkıntı

a. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: “İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı.” -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: “Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm.” -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: “İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim.” -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: “Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi.” -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: “Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu.” -B. Felek.


sıkıntı Fr. Oppression
sıkıntı Fr. Dysphorie
sıkıntı

Nişastası alınan buğday artıkları : Sıkıntıyı tavuklar az yer.


sıkıntı

müzâyaka.


sıkıntı için benzer kelimeler


sıkıntı, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'ı', 'k', 'ı', 'n', 't', 'ı', şeklindedir.
sıkıntı kelimesinin tersten yazılışı ıtnıkıs diziliminde gösterilir.