sine

sine Far. s³ne

a. (si:ne) 1. Göğüs: “Dalgalar taşlara çarparak sinelerini yırttıkça ipliği kopan inci gerdanlık gibi gözyaşlarım göğsüme dökülüyordu.” -A. H. Müftüoğlu. 2. mec. Gönül, yürek: “Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar” -Karacaoğlan. 3. mec. Bağır, iç: “Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir?” -H. Taner.


sine

Kurnaz, sessizce iş yapan, sinsi.


sine

Kızarmış ekmek, ekmek kabuğu.


sine

Yüz, surat

< Far. sîne) sine


sine- İng. cine-, kine-

Sinema "Sinema" (sinematograf = cinématographe, cinematograph / kinematograph, Kinematograf) sözcüğünden kısaltmayla elde edilen, yabancı dillerde ciné-club, ciné-caméra, cinéphile, cinemagazine, Kinefilm, vb. bileşiklerde kullanılan ön ek.


Sine Köken: Far.

Söyleyiş: (si:ne) Cinsiyet: Kız 1. Göğüs. 2. Gönül, yürek. 3. İç, derinlik.


sine için benzer kelimeler


sine, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'i', 'n', 'e', şeklindedir.
sine kelimesinin tersten yazılışı enis diziliminde gösterilir.