sınık
sınık
sınık Fr. Brisé
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık
sınık, (sınuk)
sf. hlk. 1. Kırık, çıkık. 2. Yenilmiş, bozguna uğramış.
sınık Fr. Brisé
sınık
Sersem, budala.
sınık
Kırık, çıkık.
sınık
Kanıklık, göz tokluğu : Zenginlere nisbetle fakirlerin gönlü sınıklıdır.
sınık
1.bk. sıngın-7. 2.İyi yürekli, saf. 3.Utangaç.
sınık
Kırgın, dargın.
sınık
Soluk, renksiz : Sınık benizli.
sınık
1.Pamuk çekirdeği. 2.Pamukta bozuk lifler. 3.Yastık içine doldurulan pamuk, yün ya da bez.
sınık
Derviş.
sınık
1.İçi boş, çürük : Sınık ceviz. 2.Bozuk : Sınık saat.
sınık
İstekli : Hiçbir şeye sınık değilim.
sınık
İçi boş.
sınık
Yarı kuru: Sınık tahtayla yapılan sandık iyi yanaşmaz.
sınık, (sınuk)
1. Kırık. 2. Mağlup, münhezim.
sınık için benzer kelimeler
sınık, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
s harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
's', 'ı', 'n', 'ı', 'k', şeklindedir.
sınık kelimesinin tersten yazılışı kınıs diziliminde gösterilir.