sınır

sınır Rum.

a. 1. İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. 2. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. 3. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç: Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı. 4. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst sınır, limit: “Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı.” -Halikarnas Balıkçısı. 5. mat. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. 6. mec. Uç, son.


sınır

Duvar.


sınır

Kaydırak oyunu.


sınır

Diz arkası.


sınır İng. boundary
sınır İng. limit
sınır İng. frontier

İki komşu devleti birbirinden ayıran, uluslararası bir antlaşma ile saptanmış çizgi ya da dar, uzun yerey parçası, bk. doğal sınır, yapma sınır.


sınır İng. limit

1. Bitim, bitme, sona erme; bir şeyin sona erdiği nokta. 2. Varlık ya da etki alanının dış çevresi. 3. Uzayda iki bölgeyi ayıracak biçimde belirtilen nokta, çizgi ya da yüzey. 4. İki zaman dönemini ayırmaya yarayan nokta. 5. Eyleme olanağının kalmadığı nokta (gücün sınırı, bilimin sınırı, usun sınırı).


sınır İng. limit

1. Olaylar ve süreçlerde kimi niteliklerin ulaşacağı düşünülen son nicellik değeri. 2. (İng. boundary) Evreleri birbirinden ayıran yüzey.


sınır İng. boundary

İki ayrı taneyi birbirinden ayıran yapısal çizgi.


sınır Osm. hudûd

(coğrafya)


sınır için benzer kelimeler


sınır, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, r harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'ı', 'n', 'ı', 'r', şeklindedir.
sınır kelimesinin tersten yazılışı rınıs diziliminde gösterilir.