sokmak

sokmak, -ar

(-i) 1. İçine veya arasına girmesini sağlamak. 2. (-e) Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak: “Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu.” -F. R. Atay. 3. Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak. 4. Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek: “Otların arasında bacaklarını yılan sokar.” -R. N. Güntekin. 5. (-e, nsz) Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek: Ülkeye kaçak eşya sokmak. 6. mec. Belli etmeden kötü bir malı vermek: Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş. 7. (-e, nsz) mec. Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek: “Asım, fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken, araya -Olmaz mı dersiniz, ne dersiniz?- gibi sualler sokuyor, cevap istiyordu.” -R. H. Karay. 8. mec. Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek.


sokmak

Dağ sırtlarında, bir yanı kapalı oyuntu, girinti.


sokmak

Sokmak (bk. sukmak)


sokmak

Sökmek// çadir sokmak: yol hazırlığı yapmak


sokmak için benzer kelimeler


sokmak, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'o', 'k', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
sokmak kelimesinin tersten yazılışı kamkos diziliminde gösterilir.