sürüklemek
(-i) 1. Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek: Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü. -A. Gündüz. 2. Akarsu alıp götürmek: Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu. -A. İlhan. 3. mec. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek: Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu. -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. (-i, -e) mec. Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak. 5. (-i, -e) mec. Kötü bir duruma, sona doğru götürmek: Hepimizi bu dipsiz denizin enginlerinde mahvolmaya sürükledin, dediler. -A. Kabaklı. 6. (-i, -e) mec. İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek: ... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir. -Y. Z. Ortaç.
sürüklemek İng. drag
sürüklemek için benzer kelimeler
sürüklemek, 10 karakter ile yazılır. Ayrıca,
s harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
's', 'ü', 'r', 'ü', 'k', 'l', 'e', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
sürüklemek kelimesinin tersten yazılışı kemelkürüs diziliminde gösterilir.