toy

toy

(I) sf. 1. Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan. 2. Deneyimsiz, acemi, çaylak: “Meslektaşlarım, kim bilir, beni ne kadar bilgisiz ve toy bulacaklardı?” -Y. K. Karaosmanoğlu.

II) a. esk. Ziyafet: Ve tamam kırk gün kırk gece toy, düğün edip almış oğluna.

III) a. hay. b. Toygillerden, böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş (Otis tarda).


toy

Denk, çuval


toy

1. Düğün. 2. Davul.


toy

Kartaldan büyük, eti yenen bir çeşit kuş, yabankazı.


toy

Düğün


toy

Toy, düğün


toy

< ET toy: eti yenilen irice bir kuş; beceriksiz, acemi kimse; tecrübesiz


toy

< ET toy: düğün; bk. ayrıca dügün || toyi dutulmak: düğünü yapılmak || toydan sora mağara- Hoş geldin bayram ağa: geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye anlamında atalar sözü


toy

Acemi


toy

Düğün, dernek


toy

Düğün, şölen. ET toy - tüg


toy

Eğlence

< ET toy) düğün: toy dugun


toy

bk. büyük toy kuşu


toy İng. immature

Gelişimsel duruma göre, daha çok erken yaş ya da dönemlere özgü oturmamış davranışlar gösteren (kişi).


toy

Halk öykülerinin sonunda okunan, ezgisi oynak, neşeli türkü.


toy

Davul. (Eşmeyazı -Kars)


toy (I)

Şenlik, şölen, ziyafet.


toy (II)

Kazdan büyük bir yabanî kuş.


Toy Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Genç olduğu için deneyimsiz, beceriksiz. 2. Ziyafet, yemekli eğlence. 3. Göçebe kuşlardan kızıl tüylü, eti yenir bir kuş.


toy için benzer kelimeler


toy, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, t harfi ile başlar, y harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 't', 'o', 'y', şeklindedir.
toy kelimesinin tersten yazılışı yot diziliminde gösterilir.