töz
a. 1. Kök, asıl, cevher. 2. fel. Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram, cevher.
töz
Kulak arkasındaki çukur yer.
töz İng. substance
(Yun. hypostasis, hypokeimenon = altta bulunan) : (Yunanca'da ousia = öz de aynı anlamda kullanılır.) Değişen durumlar ve niteliklere karşı kalıcı olan; bir başka şeyle ya da bir başka şeyde değil, kendi kendisiyle, kendikendisinde var olan. Öznede değil, kendinde var olan. Bağımsızca kendi içinde var olan. Spinoza'nın tanımı ile"Varoluşu için başka bir şeye gereksinme duymayan şey." Bağlılaşık kavramı -> ilinek. Modern doğa bilimleri için töz, görüngülerin taşıyıcısı anlamında biçimsel bir kavramdan başka bir şey değildir.
töz İng. ore
töz İng. ore
madencilik, metalbilim: 1. Öğelerin doğada katışık olarak bulunan kütlesi. 2. Ocaktan çıkarılan işlenmemiş ham maden.
töz
hlk. Kel koyun, boynuzsuz koyun.
töz İng. substance
Düşünbilimde evreni oluşturduğu ve altöğelere ayrılamayacağı varsayılan temel öğelerden her biri.
töz
Asıl, tabiat, künh, aslî cevher.
Töz Köken: T.
Cinsiyet: Erkek Kök, asıl, cevher.
töz için benzer kelimeler
töz, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca,
t harfi ile başlar, z harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
't', 'ö', 'z', şeklindedir.
töz kelimesinin tersten yazılışı zöt diziliminde gösterilir.