ufak
sf. 1. Boyutları normalden küçük: Ufak ev. 2. Yaşça daha küçük olan: Bir sabah, ufak, sarışın, ela gözlü bir kız karşıma geldi. -N. F. Kısakürek. 3. Makam, derece bakımından geri olan: Ufak bir memuriyet de olsa olurdu. -O. Kemal. 4. Kısa bir süre: Ufak bir istirahatten sonra oyuncular birinci muvaffakiyetin tesiri ile ikinci bir raksa başladılar. -A. H. Müftüoğlu. 5. mec. Önemsiz, çok az: Ufak bir ameliyatla yüzük kesilip alındı. -R. N. Güntekin.
ufak
1. Ekmek kırıntısı. 2. Küçük odun parçaları: Oğlum bu ufakları topla da yakalım.
ufak
bk. çevren.
ufak için benzer kelimeler
ufak, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca,
u harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'u', 'f', 'a', 'k', şeklindedir.
ufak kelimesinin tersten yazılışı kafu diziliminde gösterilir.