usul

usul, -lü Ar. u¹°l

(I) ç. a. (usu:lü) 1. Kökler, asıllar. 2. huk. Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri.


usul, -lü Ar. u¹°l

(II) a. (usu:lü) 1. Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz: “Kendine baktırmak için güzel usul doğrusu.” -H. Taner. 2. Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot. 3. huk. Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar. 4. müz. Klasik Türk müziğinde tempo: “Kendilerine nota, usul filan öğretilecek olursa bunlardan çok şey beklenebilir.” -O. C. Kaygılı.

III) zf. esk. 1. Alçak sesle: “Ala gözlü benli dilber / Usul söyle söz ederler” -Karacaoğlan. 2. Yavaş bir biçimde.


usul

Yakışıklı: “Yiğidin yarı da genççe olmalı Boyu usul, beli ince olmalı” (Karacaoğlan).


usul

Kadınların kıldıkları sabah namazı.


usul

Us. || usli geşmek /getmek: kendinden geçmek; açlıktan vb. gözleri kararmak, bayılmak


usul

< Ar. usûl: usul


usul

Uzun, salınan

< us+ul) Yavaş, sessiz, sakin


usûl

1) asıllar, kökler (karş. fürû'). 2) süreç (Prozess, Verfahren, procédure).


usul için benzer kelimeler


usul, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, u harfi ile başlar, l harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'u', 's', 'u', 'l', şeklindedir.
usul kelimesinin tersten yazılışı lusu diziliminde gösterilir.