(bir şeyin) kefaretini ödemek

(bir şeyin) kefaretini ödemek

cezasını çekmek: O, kendisine düşen zulüm payının kefaretini ödedi. -N. F. Kısakürek.

(bir şeyin) kefaretini ödemek için benzer kelimeler

(bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak

(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (veya sarmak)

(bir şeyin, bir kimsenin) üstüne üstüne gitmek

(bir şeyin) üstüne bir bardak (soğuk) su içmek

(bir şeyin) üzerine bir bardak (soğuk) su içmek

(bir yerin, bir şeyin) suyu mu çıktı?

(bir yerin veya bir şeyin) havasını teneffüs etmek

gözü (veya gözleri) (bir şeyde veya bir şeyin üzerinde) olmak

(bir şeyin) kefaretini ödemek, 29 karakter ile yazılır. Ayrıca, ( harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, '(', 'b', 'i', 'r', ' ', 'ş', 'e', 'y', 'i', 'n', ')', ' ', 'k', 'e', 'f', 'a', 'r', 'e', 't', 'i', 'n', 'i', ' ', 'ö', 'd', 'e', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
(bir şeyin) kefaretini ödemek kelimesinin tersten yazılışı kemedö initerafek )niyeş rib( diziliminde gösterilir.