alaf

alaf

1. Alev. 2. Telâş, korku: Ahmet bize bir alaf salıverdi.


alaf

1. Hayvanların kışlık yiyeceği, saman, ot, mısır sapı v.b.: Bu yıl alaf bol, sığırlar semiz olur. 2. Suyu çekilmiş, yarı kurumuş buğday veya haşhaş. 3. Hayvan yemi satıcısı. 4. Hayvanlara yedirilen yeşil yaprak ve dallar: Sığırlara biraz alaf topla gel. 5. Taş, kerpiç veya ağaçtan yapılmış hayvan yemliği: Koyunların alafında ot kalmamış. 6. Hayvanların su içtikleri yer, yalak. 7. Süprüntünün yüze gelen iri kısmı, çalı, çırpı: Bahçenin alafını ateşe verdim.


alaf

1. Hayvanlara yedirmek için kurutulmuş ot, mısır sapı. 2. Hayvanların yem yediği yer.


alaf

Alev.


alaf

Hayvan yemi


alaf

< Ar. alef: Hayvan yemi, yiyeceği (Erzincan Merkez)


alaf

Arpa, hayvan yemi


alaf

< Ar. alef: her tür hayvan yemi: ot, saman, arpa vb. || mal alaf yer kimin: oburca, doymak bilmiyecekmiş gibi


alaf

< Ar. alef: Hayvan yemi, hayvan gübresinin kurusu


alaf

Mısır sapı


alaf

Hayvan yiyeceği, yal


alaf için benzer kelimeler


alaf, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, a harfi ile başlar, f harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'a', 'l', 'a', 'f', şeklindedir.
alaf kelimesinin tersten yazılışı fala diziliminde gösterilir.