alım

alım

a. 1. Alma işi. 2. Kurum, çalım, gurur. 3. mec. Çekicilik: “O ne eda, o ne alım, o ne çalım.” -H. R. Gürpınar.


alım

Vergi


alım

Çalım, gösteriş, hal, tavır.


alım

1. Pekmez kaynatılan tava veya kazanın ölçüsü: Senin bağdan iki alımlık pekmez olur. 2. Genişlik, hacim: Bu çuvalın alımı fazla.


alım

1. bk. algı (II)-3. 2. Ceza, kötülüğe karşılık: Ahmet edepsizlik yaptı ama, Hasandan da alımını aldı.


alım

1. Pamuk ipliği. 2. Eğirilmek üzere hazırlanmış bir miktar yün.


alım

Alacağı, alabileceği: Bugün ben alımımı aldım.


alım

Suç karşılığı ceza.


alım

Ustalık, beceri, yetenek.


alım

İstek, dilek.


alım

Alim


alım İng. admittance

Bir elektrik çevriminin celisinin (dalga direncinin) tersi


alım

iştirâ. ~ hakkı: iştirâ hakkı.


alım İng. purchase

Mal ve hizmetlerin ya da üretim faktörlerinin para karşılığında satın alınması.


alım, (alum)

Alacak, hak.


Alım Köken: T.

Cinsiyet: Kız 1. Çekicilik. 2. Kurum, çalım, gurur.


alım için benzer kelimeler


alım, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, a harfi ile başlar, m harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'a', 'l', 'ı', 'm', şeklindedir.
alım kelimesinin tersten yazılışı mıla diziliminde gösterilir.