anaç

anaç, -cı

a. 1. Yemiş verecek durumdaki ağaç: “Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler.” -B. Felek. 2. Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan. 3. sf. İri, kart. 4. sf. Şefkatli, anne gibi davranan. 5. sf. mec. Kurnaz. 6. sf. mec. Deneyimli, bilgili. 7. sf. mec. Başına buyruk.


anaç

Değirmende çarka giden suyu salmıya yarıyan ark.


anaç

Ana kalıpla dökülmüş büyük kerpiç.


anaç

1. Analaşmış, çok yavru doğurmuş, yaşlanmış, kümes hayvanı, kuş ve evcil memeli hayvan. 2. Çok oğul vermiş arı. 3. İhtiyarlamış, kocamış adam. 4. Evlenmemiş, yaşlanmış kız. 5. Orta yaşlı, ergin, olgun kadın. 6. Kuvvetli sağlam. 7. Çok beslenmiş, iri, dolgun: Anaç bir tavuk aldım. 8. İyi cins damızlık hayvan, boğa. 9. Aşı yapılan dal, gövde.


anaç

Köklü, eski: Bu anaç bir ağaçtır.


anaç

Çelik çomak oyununun büyük sopası.


anaç

1. Kurnaz, tecrübeli, bilgili. 2. Serbest hareketli, başına buyruk, eksik terbiyeli kız veya kadın: Bu kız amma da anaç olmuş ha. . .


anaç

Huy ve şekil bakımından anneye benzeyen: Küçüklüğünden beri anaçlığını bırakmadı.


anaç

1. Su arkı, bent. 2. bk. ana (III)-1.


anaç

1. bk. ana (VI)-3. 2. bk. ana kalıp.


anaç

Bakımlı, verimli toprak.


anaç

Kağnı tekerleğinin orta kısmı.


anaç

Büyük kerpiç kalıbı.


anaç

Hatıra, hediye, armağan.


anaç

Karşı, ön taraf, gözönü, her taraftan görülebilen yer, meydan, açıklık.


anaç

Ana olma çağına gelmiş (genellikle hayvanlar için).


anaç

Aşılanan, yerinde gelişen, ana ağaç.


anaç

Yetişkin, doğurma çağına erişmiş


anaç Fr. sujet

(tarım)


anaç

bk. ana


Anaç

Ordu ili, Perşembe ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


anaç için benzer kelimeler


anaç, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, a harfi ile başlar, ç harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'a', 'n', 'a', 'ç', şeklindedir.
anaç kelimesinin tersten yazılışı çana diziliminde gösterilir.