bilgi

bilgi

a. 1. İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat. 2. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf: “Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti.” -H. E. Adıvar. 3. İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf. 4. fel. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler. 5. Bilim: Doğa bilgisi. 6. bl. Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.


bilgi İng. information

Bilgi işlemde, kullanılan uzlaşımsal kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam. bk. veri.


bilgi İng. info
bilgi İng. information
bilgi İng. knowledge

1. İnsan usunun kapsayabileceği olgu, gerçek ve ilkelerin tümüne verilen ad. 2. İnsan anlığının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünsel ürün. 3-Genel olarak ve ilksezi biçiminde zihnin kavradığı temel düşünceler. 4- Bir yargılamada bulunabilmek için bilinmesi gereken öğelerin her birine verilen ad. 5- Bir şeyi bilme hali.


bilgi İng. knowledge, congnition

I. (Genellikle) 1. Bilme edimi. 2-Bilinen şey; bilme edimi sonunda ulaşılan şey. II. (Felsefede) Bir şeyin bir şey olarak kavranması. Burada tasarımlamadan ayrı olarak bilme eğilimi vardır. // Bilgi çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir: 1. İnsandaki ruhsal bir olay olarak. 2. Kavrama edimi, asalt bilinç edimi, yönelme (eğilim, intention) olarak. 3. Özne (bilen) ve nesne (bilinen) arasındaki ilişki olarak (= bilgi bağlantısı). 4. Nesnenin öznedeki imgesi, tasarımı, izdüşümü olarak (= bilgi oluşumu). 5~ Tasarım imgesinin nesneyle uyuşması olarak. 6. Bilgimizin ve bilgi imgemizin nesnenin tüm içeriğine yaklaşma eğilimi olarak (= bilgi süreci, bilgi ilerlemesi). 7. Bilginin başkasına ulaştırılabilir, aktarılabilir sonucu olarak; bilgi ürünü, bilgi sonucu.


bilgi İng. information

Doğanın nesne ve olayları üzerinde kuramsal ya da görgül yoldan öğrenilen şey.


bilgi İng. knowledge

Halkın doğal ve toplumsal çevresiyle ilgili geleneksel, kültürel edintisi, bk. halk, çevre. krş. gelenek, görenek.


bilgi

1. (knowledge) Bireylerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarfederek elde ettiği olgular. 2. (information) Bireylerin herhangi bir çaba sarfetmeksizin ulaştığı dışardan verilen olgular.


bilgi İng. information

1. Öğrenme, araştırma ya da gözlem yolu ile edinilen gerçekler. 2. (Davranış ruhbilimi) Bir uyaran durumunun ipucu ya da açar görevini yapan yönü. 3. (Bilgi kuramı) Tümü ya da bir parçası sınıflandırmaya elverişli olan nesneler topluluğunun, niceliği ile ilgili yönü.


bilgi İng. information

TV. 1. Bir dizgenin, kendi durumunu bir im aracılığıyla başka bir dizgeye bildirmesinin nitel etkeni. 2. Renkli televizyonda, parlaklık ve renkliliği belirleyen radyoelektrik imlerin nitel etkeni.


bilgi İng. knowledge

İnsanların toplumsal iş ve düşünme etkinliklerinin bir ürünü olan; değişen nesnel çevredeki nesnel yasal ilişkilerin dil biçimi altında düşüncel düzeyde yeniden üretilmesine dayanan olgu.


bilgi İng. information, data

1. bilişim: Öğeleri genellikle özdevimsel yollardan işlenmeye elverişli olan yazılı bölge. 2. güdümbilim: Bir dizgenin durumunu, buna bağlı olarak bu dizgenin başka bir dizgeye ilettiği durumu anlatan nitel etken.


bilgi İng. knowledge

Bilme, öğrenme süreci ve işleminin konusu ya da nesne ve olaylara yüklemler vererek varılan yargı.


bilgi, (bilgü)

Bilici, kâhin.


Bilgi Köken: T.

Cinsiyet: Erkek Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek.Cinsiyet: Kız Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek.


Bilgi

Van ili, Çatak ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


bilgi için benzer kelimeler


bilgi, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, i harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'i', 'l', 'g', 'i', şeklindedir.
bilgi kelimesinin tersten yazılışı iglib diziliminde gösterilir.