buluş
a. 1. Bulma işi: Dün, o evi güzel buluşum bir gerçekti. -A. Ağaoğlu. 2. İlk defa yeni bir şey yaratma, icat. 3. Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat: Bu orijinal buluşu Vali beye borçluyuz. -S. F. Abasıyanık. 4. ed. Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak bunların işlenişinde yeni bir yol tutma: Yazarın güzel buluşları var.
buluş
Ölü evine gönderilen yemek.
buluş İng. discovery
Bilinmeyeni, tanaomayanı araştırıp bulup ortaya çıkarma.
buluş İng. discovery
Daha önceleri Var olup da uzun süre unutulmuş olan kültür ürün ve olaylarını yeniden bularak ortaya çıkarma, bk. halk buluşu, krş. yaratı, halk yaratısı.
buluş
ihtirâ' (bk. türetme.).
buluş İng. invention
Bilimsel araştırmalar veya rastlantı sonucunda insanoğlunun o güne değin bilmediği yeni bir mal, üretim yöntemi/tekniği ya da yeni bir madde veya malzeme gibi herhangi bir şeyin ortaya çıkarılması.
buluş İng. invention
Büyük ve çok önemli olan bulgu.
buluş Osm. İcat
1. Bir eserin konusunu seçip onun gelişimlerini zihinde tasarlama işi. 2. Söylevde, inandıracak ve kandıracak esasları araştırıp seçme işi. (bk. Düzenleyiş ve Deyileme).
buluş İng. invention
Var olan ekin öğelerinden yeni ekin öğeleri türetecek biçimde bileşimler yapma.
buluş İng. discovery
Biiinen bilgilerden yola çıkarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma ya da yordam geliştirme.
buluş Osm. icat
Konuda; duygu, düşünce ve imgelerde başkalarının etkisinden sıyrılış ve bunların işlenişinde yepyeni yol tutuş. bk. yaratış.
Buluş Köken: T.
Cinsiyet: Erkek İlk kez yeni bir şey yaratma, icat.Cinsiyet: Kız İlk kez yeni bir şey yaratma, icat.
buluş için benzer kelimeler
buluş, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
b harfi ile başlar, ş harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'b', 'u', 'l', 'u', 'ş', şeklindedir.
buluş kelimesinin tersten yazılışı şulub diziliminde gösterilir.