ciddi
sf. (ciddi:) 1. Şaka olmayan, gerçek: Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı. -T. Buğra. 2. Ağırbaşlı: Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım. -H. R. Gürpınar. 3. Titizlik gösterilen, önem verilen: Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur. -H. Taner. 4. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik: Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık. -B. Felek. 5. Eğlendirme amacı gütmeyen. 6. Gülmeyen: O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi. -Y. K. Karaosmanoğlu. 7. Güvenilir, sağlam, önemli: Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor. -O. S. Orhon. 8. zf. Önem vererek, gerçek olarak: Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil! 9. zf. Güvenilir biçimde: Çok ciddi durunca mükemmel olduklarını sanıyorlar. -A. Kutlu.
ciddi, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
c harfi ile başlar, i harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'c', 'i', 'd', 'd', 'i', şeklindedir.
ciddi kelimesinin tersten yazılışı iddic diziliminde gösterilir.