çıkıntı
a. 1. Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm: Gırtlağının çıkıntısı, hiddetli bir adamın yumruğu gibi titriyordu. -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma. 3. argo Kambur. 4. mec. Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran (kimse).
çıkıntı Fr. Éminence
çıkıntı Fr. Protrus
çıkıntı Fr. Saillie
çıkıntı Fr. Apophyse
çıkıntı Fr. Apophysite
çıkıntı Fr. Proéminence
çıkıntı
Balkon.
çıkıntı
Sürü içinde işe yaramayan koyun, koç.
çıkıntı
Afyonun fena bir cinsi.
çıkıntı
Fayda, kâr: Ali ağanın bankada kavas aylığı beş lira amma ayrıca bu kadar da çıkıntısı var.
çıkıntı
İşe yaramayan: Çıkıntı kürek.
çıkıntı
Kirli çamaşır: Bu gün çıkıntıları yıkamak için evde kaldım.
çıkıntı
1. Eskimiş, kullanılmış giysi. 2. Kirli giysi.
çıkıntı İng. spur
İki koyak arasında yer alan ince, burun biçiminde sivri bir uçla son bulan yer biçimi.
çıkıntı İng. projection
(Mimarlık) Bir duvarın düz yüzeyi üzerinde konsol, yarım sütun ve kabartma silmeler gibi duvar yüzeyinden taşan mimarlık öğeleri.
çıkıntı İng. protrusion
Metal yüzeylerde, dışarıya doğru çıkık ya da kalkık küçük kusur.
çıkıntı Fr. émergence
(botanik)
çıkıntı Osm. nütû
(biyoloji)
çıkıntı Fr. promontoire
(biyoloji)
çıkıntı
bk. burun.
çıkıntı
Halıda istenen ölçüyü aşan kısım. (Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta)
çıkıntı için benzer kelimeler
çıkıntı, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca,
ç harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'ç', 'ı', 'k', 'ı', 'n', 't', 'ı', şeklindedir.
çıkıntı kelimesinin tersten yazılışı ıtnıkıç diziliminde gösterilir.