dam
(I) a. 1. Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm: Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu. -E. E. Talu. 2. Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi: Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti. -N. Nâzım. 3. argo Tutukevi. 4. hlk. Ahır: At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı. -H. E. Adıvar.
dam Fr. dame
(II) a. 1. Dansta kavalyenin eşi: Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı. -Ç. Altan. 2. İskambil kâğıtlarında kız.
dam Fr. Toit
dam
1. Toprak damlı ev, kulübe, köy evi. 2. Oda. 3. Ceza evi. 4. Kapalı yer. 5. Hayvan yiyeceğinin saklandığı yer, ambar. 6. Yaylada sütlerin saklandığı yer. 7. Ahır. 8. Baca.
dam
1. Üstü toprak damlı ev. 2. Cezaevi. 3. Ahır.
dam
Ev
dam
1. Dam, çatı, 2. Hapishane
dam
< ET tam: ev; yapı. || dam daş: ev-bark || dam dutmak: ev kiralamak || donguz dami bostan kulübesi
dam
Ev, evin çatısı
dam
Çatı
dam
1. Ahır. (Değirmendere -Afyonkarahisar; Dutlu, Esnemez, Yayla, İnönü -Eskişehir; Boyalı, Afşar, Kadıobası, Garibçe *Güdül -Ankara) 2. Ev. (-Kars)
dam, (tam)
Ev, üstü örtülü yer, dam
dam için benzer kelimeler
dam, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca,
d harfi ile başlar, m harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'd', 'a', 'm', şeklindedir.
dam kelimesinin tersten yazılışı mad diziliminde gösterilir.