dış
a. 1. Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı: Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. -A. Haşim. 2. Bir konunun kapsamına girmeyen şey. 3. Görülen, içte bulunmayan yüzey: Bardağın dışı kirli. 4. Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları. 5. Bireyin ötesinde bir varlığı olan: Dış dünya. 6. sf. Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan: Bayram vali konağının dış kapısında, ellerini yine önünde kavuşturmuş taş gibi dimdik duruyordu. -A. Kulin. 7. sf. Yabancı ülkelerle ilgili: Dış siyaset. Dış ilişkiler. 8. sin. ve TV Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim. 9. sp. Bazı top oyunlarında karşı takım oyuncularının vuruşuyla topun kalenin bulunduğu taraftan dışarı çıkması, aut.
dış Fr. Externe
dış
Kağnıda mazının iki yanında olup mazının bunların arasında dövdüğü kazıklar
dış
Diş; kağnıda yastıklara çakılı ikişer kazık olup sabunlanmış mazı bunların arasında döner
dış İng. external
dış
bk. dışlam.
dış Osm. haricî, hariç
(matematik)
dış Osm. vahşî, haricî
(biyoloji)
dış İng. exterior (shot)
Sinema/TV. 1. Açık havada geçen görünçlüklerin yer aldığı çekim; bu anlamda, kapalı bir yerde çevrilse bile, görüntüleri açık havayı, işlik dışını gösteren çekim için de kullanılır. 2. Açık havada çevrilmiş çekim. İç'in karşıtı.
dış için benzer kelimeler
dış, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca,
d harfi ile başlar, ş harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'd', 'ı', 'ş', şeklindedir.
dış kelimesinin tersten yazılışı şıd diziliminde gösterilir.