döküntü
a. 1. Dökülmüş, saçılmış şeyler: Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar. -Y. K. Beyatlı. 2. Bir topluluktan geri kalmış kimseler. 3. Bozuntu. 4. Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi. 5. Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı. 6. mec. Değersiz, bayağı, ayaktakımından olan kimse: Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz. -H. C. Yalçın. 7. sf. mec. İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat: Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler. -Ç. Altan. 8. tıp Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti. 9. coğ. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer.
döküntü Fr. İde
döküntü Fr. Excrétion
döküntü Fr. Éruption
döküntü Fr. Syphilide
döküntü Fr. Trainée
döküntü
Rüzgar ya da olgunluk nedeniyle dalından düşen meyveler.
döküntü
İyi olmayan arta kalan şey
döküntü İng. debris
Dağ eteklerinde köşeli taşlar ve daha ince öğeli özdeklerin karışımından oluşan yığıntılar.
döküntü, kayşat Osm. mevâdd-ı mütehayyile
(coğrafya)
döküntü, kayşat Osm. mevadd-ı mütehayyile
(jeoloji)
döküntü, moloz Osm. enkaz
(coğrafya)
döküntü İng. detritus
Dış etkilerle ufalanmış, parçalanmış, moloz durumundaki kayaç ve canlı kalıntıları.
döküntü
Bol akan, bol bol dökülen
döküntü için benzer kelimeler
döküntü, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca,
d harfi ile başlar, ü harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'd', 'ö', 'k', 'ü', 'n', 't', 'ü', şeklindedir.
döküntü kelimesinin tersten yazılışı ütnüköd diziliminde gösterilir.