geçiş

geçiş

a. 1. Geçme işi: “Bekleme sabırsızlığını çoktan kaybetmiş olduğum için vaktin geçişini pek fark etmiyordum.” -R. N. Güntekin. 2. Herhangi bir durumdaki değişme, intikal: Geçiş dönemi. 3. Resimde iki ayrı rengi birbirine bağlayan ara ton. 4. dil b. Ses organlarının bir durumdan ötekine geçmesi. 5. müz. Bir parça süresince bir tondan başka bir tona atlama.


geçiş

Yarış, yarışma.


geçiş İng. pass, run

Bir veri kümesi üzerinde bir kez uygulanan iş dönemi.


geçiş İng. transition
geçiş İng. transition

Çeşitli etkenler yüzünden, dizgenin bir nicem durusundan başka bir nicem durusuna atlaması.


geçiş İng. transition

Bir öğecik eksiciğinin ya da bir çekirdeğin uyarılmış bir halden daha düşük erkeli kararlı bir hale dönmesi ya da bunun tersi olay; geçişler belli tutarda erke salımı ya da erke soğurumu ile olur.


geçiş İng. passage

Seyircilerin yerlerine gitmeleri için seyir yerinde bulunan geçiş yeri.


geçiş İng. pass

Trapez cambazının bir trapezden ötekine geçip taşıyıcıya tutunması, taşıyıcıdan yine kendi trapezine geçmesi. Geçiş'in üç evresi vardır: kaçış, akrobatik takla ve düşmeden trapezi yakalama.


geçiş Fr. passage

(Resim) Resimde iki ayrı rengi birbirine bağlayan ara ton.


geçiş;

intikal.~ töresi: intikalî hukuk (bk. çağlararası töre).


geçiş İng. transition

Bir durum, evre ya da biçimden ötekine niteliksel değişim.


geçiş İng. transition

Bir durum, faz veya biçimden diğerine değişim.


geçiş İng. transition

Hakkın bir kişiden başkasına geçmesi.


geçiş İng. occurrence

B gibi bir deyimdeki A nın belli bir geçiş'i, B nin A biçiminde olan belli bir bölümü demektir.|| Örn.ABCAABCdeyiminde AB deyiminin 2 ncigeçişi ABCAABC deyiminin 5 nci ile 6 ncı üyelerinden oluşan AB biçimindeki bölümü demektir.


geçiş İng. drive, film drive (advance, transport, run, movement, travel), advance, feed, transport, run, movement (of the film), travel, pulldown

Sinema Filmin çeşitli sinema aygıtlarının düzeneğinde ileriye ya da geriye doğru düzenli devinimi; özellikle filmin alıcı ya da gösterici penceresi önünde devinimi.


geçiş İng. 1,2. transition, 3. passing, 4. passage, 5. change-over

1. fizik, kimya: Türlü etkenler yüzünden, dizgenin bir nicem durumundan başka bir nicem durumuna atlaması. 2. metalbilim: Bir durumdan başka bir duruma ya da bir biçimden başka bir biçime geçme olayı. 3. bilişim: Karışık bir işlemin bir basamağını oluşturan temel işlemin uygulanması için, verilerin elektronik hesap aygıtından geçirilmesi. 4. gökbilim: Bir gökcisminin gözlemcinin gözü ile başka bir gökcisminin ya da belirli bir bakış doğrultusunun arasına girdiği an. 5. sinema: Bir gösterinin sürekliliğini sağlamak üzere iki gösterici kullanıldığında, birinci göstericideki makara sona ererken ara vermeksizin, öbür göstericide hazır bulunan makarayı göstermeye başlama.


geçiş İng. passage

1. Bağırsakların boşalması. 2. Bir yerden diğer bir yere hareket etme. 3. Katater, prop gibi bir aletin bir kanalın içinden geçmesi.


geçiş için benzer kelimeler


geçiş, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, g harfi ile başlar, ş harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'g', 'e', 'ç', 'i', 'ş', şeklindedir.
geçiş kelimesinin tersten yazılışı şiçeg diziliminde gösterilir.