ızgara

ızgara Rum.

a. (ızga'ra) 1. Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılan parmaklık veya kafes biçiminde araç. 2. Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan kafesli veya parmaklıklı demir. 3. Et, balık, köfte vb. yiyecekleri pişirmekte kullanılan araç, gril: “Izgaranın sokağa verilen bacasından, kızardıkça yağları eriyen köftelerin kokusu vuruyordu dışarıya.” -N. Cumalı. 4. sf. Bu araç üstünde pişmiş: “Gün batmadan çok evvel işlerini bitirdikleri için bu saatte meze ve ızgaralardan başka bir şey kalmaz.” -R. N. Güntekin. 5. sp. Futbol ayakkabısının altında bulunan iri başlı kabara: “Ötekisinde altından hâlâ ızgaraları sallanan bir futbol ayakkabı eskisi vardı.” -S. F. Abasıyanık.


ızgara

Izgara


ızgara İng. stud

Ayaktopu ayakkabılarının altlarına çivilenen ve tabanla topuk genişliğinde uzayan 12,7 mm. genişlikte kösele ya da sert lastik parçaları. (Tabanda iki, topukta ise bir tane bulunur ve çıkıntılar birbirine koşuttur.)


ızgara İng. grid

Elektron mikroskobunda incelenmek üzere ültramikrotomda alınan ince kesitlerin (200-1000 Angstrom) üzerine konduğu bakır, alüminyum, nikel vb. gibi maddelerden yapılmış ızgara. Grit.


ızgara İng. grid
ızgara İng. raster
ızgara İng. grid, gridiron

Dekor parçalarının ya da ışıldakların asıldığı çubuk askı palangalarının, birbirine koşut çelik bağlantıların ya da rayların bulunduğu yer.


ızgara İng. grid

Bir X ışını tüpünde, anotla katot arasına yerleştirilen ve elektron akısını yönlendiren elektrot.


ızgara İng. grid, control grid

TV. Radyo ışıtaçlarında eksiuç ile artıuç arasına yerleştirilen ızgara biçiminde elektrikucu.


ızgara için benzer kelimeler


ızgara, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, ı harfi ile başlar, a harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'ı', 'z', 'g', 'a', 'r', 'a', şeklindedir.
ızgara kelimesinin tersten yazılışı aragzı diziliminde gösterilir.