mahsus
(I) sf. 1. Özgü: Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir. -N. F. Kısakürek. 2. Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır: Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz. -N. Kemal. 3. Özel: Kayseri'nin sayın valisine mahsus selam ederim. -B. R. Eyuboğlu. 4. zf. Özellikle: Buraya, mahsus bunun için geldim. 5. zf. Bilerek, isteyerek, kasten: ... kapıyı mahsus açık bırakmıştı. -A. İlhan. 6. zf. Şakadan: Mahsus söylüyor, inanmayın.
mahsus Ar. ma§s°s
(II) sf. esk. 1. Duyulan, anlaşılan, hissedilen. 2. Belli, ortada, aşikâr.
< Ar. mahsûs) mahsus, şakadanmahsus
< Ar. mahsûs: mahsus; bilhassa
mahsus için benzer kelimeler
mahsus, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca,
m harfi ile başlar, s harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'm', 'a', 'h', 's', 'u', 's', şeklindedir.
mahsus kelimesinin tersten yazılışı susham diziliminde gösterilir.