ödeme

ödeme

a. Ödemek işi, tediye: “Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde.” -Y. Z. Ortaç.


ödeme İng. performance

Borçlunun vermesi gereken şeyi vermesi, tanık ya da bilirkişinin andiçmesi.


ödeme

îfâ. akça ~ : te'diye.~ arancı (dilemi) : îfâ da’vâsı.~ çağı: îfâ zamanı. ~ güçsüzlüğü: aciz. ~ güçsüzlüğü belgesi: aciz vesîkası.~ gücü olmayan: âciz. ~ günü gelmemiş: müeccel (bk. erteli).~ günü gelmiş: muaccel, ~ gününün gelmesi: muacceliyyet. ~ gününün gelmesi yazgısı : muacceliyyet kaydı. ~ uğruna edim: ifâyı istihdâf eden edâ. ~ yardımcısı: muâvin, şahıs. ~ yeri: îfâ mahalli, ~ yerine edim : îfâ makamına edâ.


ödeme İng. payment, redemption, discharge

Bir borcun kısmen ya da tamamen, parayla ya da aynî olarak kapatılması.


ödeme Osm. tediye

Gerçekleşen bir alacağın para ile ödenmesi.


ödeme İng. liquidate, payment

Kesin sayışım. Sayışımın arıtımı.


Ödeme İng. Paiement

ödeme için benzer kelimeler


ödeme, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, ö harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'ö', 'd', 'e', 'm', 'e', şeklindedir.
ödeme kelimesinin tersten yazılışı emedö diziliminde gösterilir.