partal
sf. 1. Çok kullanılmaktan yıpranmış: Vücudu eski partal esvapları içinde çarpık çurpuk eski bir değneğe dönmüştü. -H. E. Adıvar. 2. a. hlk. Abartılmış söz, yalan.
partal
1. Abartılmış söz, yalan. 2. Düşünmeden söylenmiş kırıcı söz, pot. 3. Öykü.
partal
1. Patavatsız. 2. Abartarak konuşan, yalancı. 3. Biçmişiz, ağır : Çok partal bir adam. 4. Kaba saba, işe yaramaz. 5. Tembel.
partal
Büyük, iri parça (genellikle kar için) : Kar aba partalı gibi yağıyor.
partal
Göbeklenmemiş, dürülmemiş lahana.
partal
Kâğıt para.
partal
İri yapraklı, değersiz tütün.
partal
Kurtların yediği koyunun artıkları.
partal
1. Ev, ambar, tarla vb. taşınmaz mal. 2. Bağ, bostan ve bahçelerde dört direk üzerine kurulan ve yatılabilen çardak.
partal
Giyinişi düzensiz ve pis olan.
partal
Ev eşyası.
partal
Eskimiş, yıpranmış.
partal
Kaba, büyük, biçimsiz.
partal
1. Abartılmış yalan. 2. Övüngen, kendini beğenmiş.
partal
Kumaş alıp satan.
partal
Elbise
partal
Palavra, yalan
partal
İşe yaramaz (eşya).
partal için benzer kelimeler
partal, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca,
p harfi ile başlar, l harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'p', 'a', 'r', 't', 'a', 'l', şeklindedir.
partal kelimesinin tersten yazılışı latrap diziliminde gösterilir.