sert
sf. 1. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı: Sert tahta. 2. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen: Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor. -T. Buğra. 3. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı: Sert iklim. Sert hava. 4. Güçlü kuvvetli: Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi. -M. Ş. Esendal. 5. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı: Sert şarap. Sert tütün. 6. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan: Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı. -M. Ş. Esendal. 7. Gönül kırıcı, katı, ters: Hayatında kimseye sert muamele etmedi ve öfke yüzü göstermedi. -N. F. Kısakürek. 8. zf. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde: Ben de ona bile bile sert çıkıştım. -A. Kabaklı. 9. mec. Hırçın, öfkeli, hiddetli: Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar? -Y. K. Karaosmanoğlu. 10. mec. Titizlikle uygulanan, sıkı: Sert bir yönetim. 11. db. Ötümsüz.
sert Fr. Apre
sert Fr. İntense
sert
Uzun süre kırlarda, köyden uzakta kalarak yozlaşmış manda : Bugün sert tutmağa gideceğiz.
sert İng. hard
Sertlik özelliği gösteren.
sêrt
Sırt, bayır
sert için benzer kelimeler
sert, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca,
s harfi ile başlar, t harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
's', 'e', 'r', 't', şeklindedir.
sert kelimesinin tersten yazılışı tres diziliminde gösterilir.